O Nur'la (s.a.s.) Onurlanmak İçin (Vaaz)

O Nur’la (s.a.s.) Onurlanmak İçin

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Akif’in ifadesiyle tek dişi kalmış ve canavarlaşmış bir medeniyetin var olduğu bir çağ.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Kendilerine medeni denilen devletler sırf kendi çıkarları için, kendi ülkelerinin ekonomileri kalkınsın diye, kendi vatandaşları modern(!) bir tarzda yaşasın diye başka ülkelerin topraklarını işgal ettiler. O devletlerin yer altı zenginliklerini ele geçirdiler. Bununla da kalmadılar, işgal ettikleri devletlerin milletlerini köle haline getirdiler. Somali zengin bir devlet olması gerekirken dünyada açlık ile mücadele eden bir devlet. Hep bu yüzden değil mi?

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Silah yapanlar, silahlarını bir milletin iki grubuna sattıkları ve her iki grup arasına nifak (ayrılık) tohumu saçıp sonra da birbirlerini öldürmelerini bekledikleri bir çağ.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Kendi vatandaşlarından her gün yüzlercesini öldürmekten usanmayan, yüz binlercesini başka memleketlere göndermekten rahatsız olmayan lider olduklarını zannedenlerin bulundukları bir çağ. Suriye’de bulunan Müslüman kardeşlerimizin acısı yüreğimizdedir. Gönlümüz yanmakta. Ciğerimiz sızlamakta.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Kendilerini dünyanın en büyük beş gücü olarak görenler, katliamlara göz yunmakta ve beş üyeden ikisi destek vermedi diye insanlar öldürülmekte.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Günahlar yapılabilirmiş gibi gösterilmekte. Kültür yozlaştırılmakta. Nesillerimizin bozulması için çaba gösterilmekte.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Kölelik kalktı diyorlar. Vallahi, Billahi kölelik kalkmadı. Köleliğin adının değiştiği ve daha çok yaygınlaştığı bir çağda yaşıyoruz. Ümmet-i Muhammed’in kızları fuhşa sürüklenmekte, kendilerine hiçbir hürriyet hakkı tanınmamakta, fuhuş çukurundan kurtulmak isteseler dahi öldürülmekte. Ya Çocuklar! Ah Kaçırılan Çocuklar! Ah Sokağa terk edilen çocuklar! Ah tinere, esrara sürüklenen çocuklar! Ah dilenmezse dövülen, sövülen, dahası öldürülen çocuklar. Tüm üzüntümüzle haykırıyoruz. Kölelik kalkmadı. Daha da derinleşti. Daha da kötüleşti. Kadınlarımız, çocuklarımızın tehdit altında olduğu bir çağ. 

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Babalar kız çocuğu olduğundan dolayı utanır oldu. Erkek evlat yapınca Aslan oldu. Kızlar yapınca namussuz oldu. Erkekler kendileri yaparken memnuniyet duydular, kızları yanlış bir şey yapınca namus cinayetleri işlenir oldu.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Sanki faizsiz olmaz. Sanki alkolsüz olmaz. Sanki zinasız olmaz. Sanki genç dediğin özgürlük adına istediği her şeyi işler.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; Büyükler, yaşlılar huzurevine sürüklenmeye başladı. Büyükler unutulur oldu. Büyüklenenler büyüklerini unuttular. Büyüklenince, büyüklerini unutunca merhamet kesildi, rahmet deryasından katreler alamaz oldu. Sevgi ve saygı yerini, menfaat ve maddiyat aldı.

Günümüzün hak ihlallerini anlatmaya çaba göstersek ne kadarda çok zamanımızı alır. İşte tam bu noktada yeniden O NUR’a (s.a.s) yönelmek gerek. O Nur’dan (s.a.s) istifade etmek gerek. Ahlakıyla ahlaklanmak gerek.