Vaizin Adı ve Soyadı: Ahmet ÜNAL
Va’zın Konusu: Zekât ve Önemi
Vaazın Planı
A.Zekât Nedir
B.Kur’an-ı Kerim’de Zekât
C.Hadislerde Zekât
D.Zekâtın Sosyal Boyutu
Vaazda Anlatılan Ayetler
وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ وَارْكَعُواْ مَعَ الرَّاكِعِينَ( Bakara ,2/43)
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَمُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَوَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ (Beyine, 98/5)
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (Tevbe, 9/103)
Vaaz’da Anlatılan Hadisler
"İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak." (Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecridi Sarih Tercümesi, Hadis No: 8)
Bir adam Hz. Peygamber’e (s.a.v.): - Beni cennete götürecek bir amel söyle! dedi.
Resûl-i Ekrem de:
- "Allah'a ibadet eder, O'na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekâtı verir ve akrabanı görüp gözetirsin!" buyurdu. . (Riyazü’s Salihin Hadis No: 1214)
Va’zın Özet Sunumu
Yüce Dinimiz, toplumların huzur ve mutluluğuna önem vermiş ve bunu gerçekleştirmek için de bir takım esaslar getirmiştir. İşte bu esaslardan biride sosyal barışın sağlanmasına önemli katkıda bulunan zekâttır. Sözlükte, çoğalma, bereket ve temizlemek anlamalarına gelen Zekâtın, ıstılahi anlamı ise; nisap miktarına ulaşan malın bir kısmını sadece Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktır. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, zekâtı İslam’ın beş temel şartı içerisinde zikretmiştir.
Zekât, İslam’ın getirdiği insanları birleştiren ve kaynaştıran sosyal yardımlaşma sistemidir. Müslüman zekâtını gönül hoşnutluğu içerisinde gerekli yerlere ulaştırmalıdır. Çünkü zenginle fakir arasındaki uçurumun giderilmesinde en önemli unsurların başında zekât gelmektedir. Yüce Rabbimiz “Siz Allah için ne verirseniz Allah onun yerine (daha iyisini) verir.” (Sebe, 39) buyurarak, zekât verilen malın eksilmeyeceğine aksine bereketlenip, artıp çoğalacağına işaret etmektedir. Ayrıca zekât, bireylerin malını temizlediği gibi kalbide cimrilikten ve bencillikten temizler.
İnsanların doğru yoldan sapmalarında ve büyük günahlardan sayılan hırsızlık, gasp ve adam öldürme gibi yanlışlar içine düşmelerindeki sebeplerin başında yoksulluk içinde kıvranmaları, aç kalmaları ve ailesinin ihtiyaçlarına cevap veremez halde olmaları gelmektedir. Bu sıkıntıların giderilmesinde toplum olarak bizlere çok büyük görevler düşmektedir. Peygamber Efendimiz de yoksulların gözetilmesi hususunda Müslümanların zekâtlarını ve sadakalarını vermelerini ısrarla istemiştir
Dünya malı, Rabbimizin bize vermiş olduğu ve kendisine kulluk vazifemizi yerine getirmede kullanacağımız bir lütuftur. Bu sebeple fakirlerin üzerimizdeki hakkı olan zekâtımızı titizlikle yerlerine ulaştıralım. Zekâtlarımızı ve sadakalarımızı verirken de gönülsüz olmayalım, başa kakmayalım ve muhtaçları mahcubiyete götürecek bir davranışta bulunmayalım. Unutmayalım ki; zekâtların ve sadakaların muntazam bir şekilde ihtiyaç sahiplerine aktarıldığı bir toplumda, Allah’ın rızası ve insanların sevgisi kazanılmış olur.
Yararlanılan Kaynaklar:
1.Kur’an-ı Kerim
2.Riyazü’s-Salihin, Türçe ve Tercüme Şerhi, Erkam Yayınları, İstanbul 2004
3.Diyanet İslam İlmihali, Lütfi Şentürk, Seyfettin Yazıcı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.268-281, Ankara 2001
4.Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1984
4.Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, c.1-5, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 2006
5.T.D.V. İslam İlmihali, İman ve İbadetler, c.1, s. 419-450 İstanbul 1999
6.Hak Dini Kur’an Dili, Elmalı’lı M.Hamdi Yazır, Akçağ Yayınevi, Ankara
7.Dağarcık, Arapça-Türkçe Sözlük, Serdar Mutçalı, İstanbul, 1995